9 Aralık 2013 Pazartesi

Büyük Aşkın Küçük Vedası

Öyle çok sevmişti ki adam,aklına hiç gelmezdi ayrılık denen ölüm,tek korkusu kadınını kaybetmekti,onun için savaştı,çırpındı,kendinden geçip aşka gönüllü esir verdi yüreğini belki de tüm benliğini...
Kadın da seviyordu hiç kuşkusuz...
Herşey öyle güzel başlamıştı ki,ikisi de bu aşkın serin ve büyülü rüzgarına,gözleri kapalı bıraktılar kendilerini,gittiği yere kadar gideceklerdi,ama öyle bir noktaya geldi ki bu aşk,sevmeden sevişmeden,bakışmadan konuşmadan duramıyorlardı,kelimenin tam anlamıyla birbirlerine doyamıyorlardı...
Gel gelelim aşırıya kaçınca aşk,hırçınlaşıyor belki de insan,bu nedenlerdir ki; insanoğlunun en büyük nankörlüğüdür o büyük aşkı bulup ta kadrini kıymetini bilmemek...Sonunda pişman olacağın aklına hiç gelmez,''Ben hata mı yaptım''? sorusunu soruyorsun kendine kim bilir  kaç kez...Bir cevap bulamaz kaybolursun cevapsız soruların kuytu karanlığında...geride iki ayrı beden ve arafta kalmış iki sevdalı ruh...

      
 



Ve ne acıdır ki;öyle dolu dizgin başlayan ve yaşanan bir aşk soğuk bir veda ile biter;öyle basit,öyle sıradan...
       işte bu Büyük Aşkın Küçük Vedası'dır insana koyan...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder