4 Aralık 2014 Perşembe

Bulduğunu Sanmak

       İnsanlar birbirine benzer derler ya,aslında kimse kimseye benzemez...
Davranış bilimlerinde;toplumları başta kültürlerine,cinslerine,statülerine ve bir çok farklı davranış modeline göre sınıflandırlar fakat bu sınıflandırmalar;belli insanlar üzerinde yapılan soft deneylerin dışına çıkamaz...
Gel gelelim geçmiş deneyimlerimizden yola çıkarak,belkide kronik olmuş alışkanlıkların da etkisiyle
insanlara davranışlarımız şekillenir bu da bizi o meşhur
ön yargıya götürür...
     Hataları affeder,kalp kırmayız,kırılır ama belli etmeyiz ve karşımızdaki kişi ya da
kişiler belki de bunun farkına bile varmayabilirler...
    Konuyu biraz duygusala vurup,
aşka getirir isek o da çok farklı değil...
    yalnızsındır ;bir elin sıcaklığına ihtiyacın vardır,karşına biri çıkar,tanırsın ve açarsın gönül kapını ama asıl olay o zaman başlar...
Aradığın kişiyi bulduğunu sanırsın,ama yanılırsın,bulanlar da yok değil hani ama konu bulduğunu sanmak...
    Yani işin özü;kimse senin gibi düşünmek zorunda değil, sen sezen dinlersin o dilberay ama ortak bişeyler bularak o balansı ayarlayabilirsin e tabi varsa o kadar yeteneğin...ya da o yapmaktan gıcık aldığın şeyi yaparsın yani akışına bırakırsın...

26 Mart 2014 Çarşamba

Çocuk Ve Ölüm



       Henüz oyunları vardı oynayamadığı,sokaklarda koşup koşup hasta olacağı günler olacaktı elbet,ilk aşkı olacaktı belki de,şiirlerini yazacaktı Nazım dedesinin,saçlarını tarayıp delikanlı olacaktı.Ya ekmek alacaktı annesine,ya da baş kaldıracaktı düzeni bozuk sisteme Gezici abileri gibi...
o abilerinin yolunu seçti...  
   
      İnsanları "vurmayın ölüyorum" dediği halde gelişi güzel vahşice öldürüldüğü bir ülke ve bu ölümlere sevinen kendine insanım diyebilen insancıklar;lütfen geldiğiniz yere dönüp tekrar doğmayı deneyin belki bu sefer olabilirsiniz...
    ki ölümün dili,dini,ırkı yoktur ölüm her dilde aynıdır yani ACI'dır...birisinin ölüsüne sevinen biri var ise ve hala insanın diyebiliyor ise kendine;bilinki Tanrı onu yaratırken aklına şeytanın ihaneti gelmiştir,bu yüzdendir kini nefreti ve hainliği...



Huzur içinde uyu Berkin...Huzur içinde uyuyun çocukluğu çalınan tüm çocuklar...

19 Mart 2014 Çarşamba

Öz

Bebekler bile günahkar doğar annelerine acı çektirdikleri için,ki sen yıllar boyunca ne kötülüklere yol oldun;vurdun,kırdın bir kalbi,yalan söyledin,terkettin,öldürdün,çaldın...Sen insanoğlusun günahlar ile yoğrulmuşsun...Bu senin kaderin,aslında iyiliktir özün ama özüne ulaşamadan sen de ölüyorsun.
Kaç keşke düşmüştür kimbilir dilinden,maziye bakacak cesaretin yoktur senin,baktıkça ya kendinden nefret eder ya da kendi karmaşanda kaybolursun...
Yine de bir yerlerden başlamak gerek tövbe etmeyeceksin ama,çünkü tövbe kötülerin affedileceğini sanıpta yaradanı kandırdıkları dinin uydurmuş olduğu bir palavradır,özündeki iyiye doğru koşmalı insan yakalayabilirsen ne ala...


 Şunu unutma ki; İnsan kendi kendisinin katilidir...cezası kahr-ı müebbet pişmanlıklardır...






ya özüne ulaş ya da kötülük solumaya devam et şu bir asırlık fani dünyanda...

19 Ocak 2014 Pazar

İdeolojinin Emeğe Etkisi

      Asırlar öncesinde bir kavram olarak ortaya çıkıp bir ideolojiye dönüşen olgular;ilerleyen zaman içinde belli kısımlarının uyarlanması ve geliştirilmesi zorunlu hale gelmiştir...zaten çoğu fikir zaman içinde kendiliğinden olumlu veya olumsuz modifiye olmuştur...

Dünya üzerindeki büyük çoğunluğun göremediği bir kısır döngü var ki,bu da insanın kendine göre doğru bildiği ideolojiyi direk kanına enjekte etmesinden ve onu hiç geliştirmediği içindir ki zincirleme bir monoton düşünce yapısı hayatının merkezine yerleşmiş olup,kapitalizmin sömürü düzeninin güçlendikçe güçlenmesine sebep olmuştur...

     Örneğin;kaç kişi çalışma saatlerinin çok yüksek olmasından şikayetçidir? 8 ile 14 saat çalışan insanlar var dünyada...14 saat çalışan 12 saat,12 saat çalışan 9 saat,9 saat çalışan 8 saat çalışmanın hayalini kuruyordur belkide...Ömrümüzün yarısından fazlası çalışarak geçiyor,istemez miyiz?sevdiklerimiz ile daha fazla bir arada olmayı,daha fazla gezmeyi yada yeni birşeyler öğrenmeyi,yeni hobiler edinmeyi...''tüm dünyadaki işçiler birleşin'' diyor Karl Marx eğer birleşebilseydik,belki çalışma saatlerimiz daha da az olacaktı ki bana göre çalışma saati maximum 5 saat olmalı bu çok daha insâni olacaktır...5 saat çalışmak deyince part time aklımıza gelmesin 5 saat derken tamamen tam zamanlı çalışmaktan bahsediyorum,mantıksız gelebilir rutin beyinli insanlara ama bu sömürü ideolojilerin eksik olmasından kaynaklı,bir komünist olarak komünizmde bile eksiklikler görüyorken insan kendi ideolojilerini sorgulamalı ve yanlışlarını atıp modifiye etmeli fikrini...




Herkesin ideolojisi kendine göre doğru ise,mutlak olan tüm ideolojiler eksiktir ve bulunduğu zamana göre uyarlanıp,insâni sentezi esastır...